Abstract
Complexity economics, which considers the economy as an evolving and adaptive complex system with nonlinear interactions and feedback loops, has developed besides mainstream economics and it has reminded us numerous important topics like uncertainty, heterogeneous expectations, bounded rationality, herd effect, that are generally ignored by the mainstream. Early traces of this approach can be followed from Schumpeter, Hayek, Keynes, Simon and also Smith (Hommes, 2013). Economic system, taken by complexity economics is not necessarily in equilibrium and agents change their actions in response to actions of others (Arthur, 2015). Purpose of this study is to demonstrate the similarity between the Keynesian Revolution as an example of Kuhnian paradigm shift and the complexity economics and also to call attention to potential contributions of complexity economics through its computation and simulation capacity to develop a new approach in economic theory.
Ekonomiyi, lineer olmayan karşılıklı etkileşimler ve geri besleme süreçlerini de içeren kompleks bir sistem olarak analiz etmek gerektiği iddiasındaki kompleksite iktisadı, şimdilik ana akım iktisadın yerini alma iddiasında bulunmadan onunla etkileşim içinde ancak onun genelde göz ardı ettiği pek çok önemli kavramı yer yer ana akım iktisada da hatırlatarak gelişimini sürdürmektedir. İzlerini Schumpeter, Hayek, Keynes, Simon ve hatta Smith’e[1] kadar sürebileceğimiz kompleksite iktisadı 1980’lerden bu yana iktisatçıların fizikten, biyolojiye pek çok farklı disiplinden bilim insanları ile biraraya geldiği Santa Fe Enstitüsü gibi kurumlar sayesinde gittikçe daha çok taraftar bulmaktadır (Hommes, 2013, 1). Kompleksite iktisadının ele aldığı ekonomi dengede olmak zorunda değildir, bu yaklaşımda hesaplama ve modellere dayalı simülasyonlar, formel matematik kadar önemlidir, yine ekonomik dinamikler azalan getiriler kadar artan getiriler[2] de sergileyebilirler (Arthur, 2015, 2).
1] Hommes, Smith’i listesine dahil etmemiştir.
[2] Brian Arthur Eylül 1987’de Santa Fe Enstitüsü’nde iktisatçı ve fizikçilerden oluşan bir gruba yaptığı Ekonomide Kendi Kendisini Pekiştiren Mekanizmalar (Self-Reinforcing Mechanisms in Economics) başlıklı sunumunu ekonomideki nonlineerlikler üzerine kurmuştu. Sunumda bulunan bir diğer ünlü iktisatçı Arrow nonlinnerlikle ne kastettiğini sorduğunda Arthur, ekonominin standart varsayımı olan azalan getirilerin, dengeye ve istikrara yönlendirici bir nonlineerlik örneği olduğunu ki aslında bu bir negatif geri bildirim sürecidir, kendisinin ise daha çok, ekonomideki bazı sektörlerin dengeden uzaklaşmasına neden olan ve mühendislerin pozitif geri bildirim olarak adlandırdıkları artan getirileri ifade ettiğini belirtmiştir (Waldrop, 1993, s. 137-138). Arthur’a (2015, s. 183) göre ekonomide pozitif geri bildirimler artan getirilerin sonucu olarak ortaya çıkıyordu.